Merhaba

Bendeniz Gülizar uzun zamandır açmayı planladığı bloguna sonunda kavuştu. Sonunda diyorum çünkü bir hayli uğraş verdim anlamak için ama güzelde oldu diye düşünüyorum.En azından şimdilik :) Yeni  blog açmış birisi olarak geçmişte ki güzellikleri  yayınlamakta geç kaldığım ve zamanla da güzel bulgum ne varsa burdan paylaşma düşüncesindeyim.İlk paylaşımım da sevgili dostum filler üzerinden olsun.Selamlar




Yaşlı filler, kendi ölümlerini sezdikleri anda yola çıkarlar. Fil mezarlığına gider ve orada sonsuz uykularına yatarlar. İnsan dışında, ölümü hayattan ayırabilen yegane canlıdır fil.Fil mezarlığına sadece öleceğini sezen yaşlı filler gitmez. Genç ve sağlıklı filler, senede bir defa fil mezarlığını ziyaret eder. Ölülerinin kemiklerini hortumlarıyla okşarlar. Bu bir ayin, bir saygı duruşu.Doğuştan kırışıktır yüzleri. Gözlerinin etrafını saran derin kırışıkları bazı şekillere benzetebiliriz. Ortalama yaşam süreleri insana yakın olsa da, bir fil ancak 20 yaşından sonra iş yapabilecek erişkinliğe kavuşuyor. 20 yaşına kadar çocuk, 20 yaşına kadar hayta.Bazı insanların içinde fil sezgisi vardır. Kendi ölümlerini sezerler. Bir mezarlığa değil de, ölmek istedikleri şehre giderler.